Elmustafa Yayınları | Akademik Kaynaklar

İbn Teymiyye’nin Hz. Mehdi Hakkındaki Görüşlerinin Tenkidi

Vahid Hurşidî Giriş Mehdilik ilkesine ve vadedilen Mehdi’nin (a.f) küresel ve adil hükümetine itikat Şiilere mahsus özelliklerden değildir. Bilakis bu meselede Ehl-i Sünnet’in görüşü de Şia’yla aynıdır. Ehl-i Sünnet’in kitaplarında geçen Peygamber’in Mehdilik hususundaki çok sayıda rivayeti, onları Mehdilik rivayetlerinin sıhhat ve tevatürünü ikrara mecbur bırakmıştır. Bu makalede, Vahhabiliğin fikrî lideri sayılan İbn Teymiyye’nin İmam […]

Dinin Kemali ve Gadir-i Hum Olayı

Allame Şeyh Abdülhüseyin Eminî Muhammed Hasan Şefi’î Şahrudî Gadir-i Hum Olayı Hicretin üzerinden tamtamına on sene geçmişti. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a)  Hac yolculuğu için yola koyulmuş ve bu konuyu da herkese çoktan duyurmuştu. Oldukça kalabalık bir grup, Hac vazifesini yerine getirmek ve Allah Resûlü’nün ardınca hareket etmek için Mekke yollarına düşmüşlerdi. “Haccetü’l Vedâ”, “Haccetü’l […]

Hz. Mehdi ve Mehdeviyet Doktoroni

Prof. Dr. Mehdi Hadevi Tahrani Şia’nın Mehdi-yi Muntazar hakkında görüşü On ikinci İmam’ın ismi, Hz. Muhammed’in ismiyle aynıdır. On ikinci İmam’ın; Mehdi, Mev’ud, Muntazar (Beklenen), Sahibu’z-Zaman, Bakiyyetullah vs. gibi birçok lakabı vardır. İmam Mehdi (a.f) hicri 255 yılında Samerra’da dünyaya gelmiştir. Değerli babası on birinci İmam Hasan Askerî’dir. Muhterem annesi Nercis Hanımdır. İmam Mehdi’nin doğumu, Şiî-Sünnî […]

Gaybet-i Sugra ve Gaybet-i Kubra Dönemi

Muzir Hekim Gaybet-i Sugra Dönemi (H. 260-329) Hicrî 260 yılı Rebiulevvel ayının sekizinde İmam Hasan Askerî’nin (a.s) vefatından sonra İmam Mehdi’nin (a.f.) doğumuyla bu dönem başlar ve Hicrî 329 yılının Şaban ayının on beşinde dördüncü ve son elçi Ali b. Muhammed Samerrî’nin vefatıyla son bulur. Bu makalede Şia’nın en hassas dönemine ve bu dönemde vuku […]

İmamları Tanıma, Guluv ve Taksir Meselesi

Dr. Cafer Yusufî İmamet, Kur’an’ın en fazla önem verdiği konulardan olup Kur’anî beyana göre Rabbimizin insanları terbiye edip geliştirmek için devreye koyduğu en yüce yöntemlerindendir. Allah her zaman kullarını hidayet etmek ve onları kendisine yönlendirmek için birtakım insanlar seçer. Seçtiği bu insanları halis kılar, şeytanların tuzaklarını onlardan savar, kendi katından onlara ilim öğretir, onlara vahyeder, […]

Naturalizm Ve Fizikalizm: Yeni Ateizmin Bâtıl Önermeleri

Huccetulislam ve’l-Müslimin Muhammed Samedpûr Âzer Şerbiyânî İnsanı meşgul eden önemli kaygılardan biri de varlık âleminin başlangıcını bilmektir. Tarih boyunca insan zihni sürekli olarak varlık âlemi ve mevcudatın, özellikle de insanın kendisinin nasıl ortaya çıktığı, yaratılış hedefinin ne olduğu ve işin sonunun nasıl geleceği sorusuyla uğraşmıştır. İnsanın hayvanlardan farkı, tek derdinin yiyecek, içecek ve giyecek olmaması, […]

Mutahhari Açısından Din Karşıtı Bir Söylem Olarak Şer ve Kötülük Problemi

Üç Yönde Bir Konu  Hakîmler (bilgeler); “kötülükler”in varlığı itirazına; üç bölümlü bir cevap vermişlerdir: a) Şerlerin mahiyeti (kötünün neliği) nedir? Kötülükler, şerler; varlığa, varoluşa ilişkin ve gerçekliği olan şeyler midir? Yoksa yokluğa ilişkin ve nispî olan hususlar mıdır?  b) Şerler ister vücûdî (varoluşsal), ister ademî (yokluk kökenli) olsunlar; acaba hayırlar ve şerler birbirinden ayrılabilirler mi? […]

İzafiyet Teorisi, Değerler ve Tanrı-Evren ilişkisi

Prof. Dr. Caner Taslaman Özet: Modern fiziğin makro âlemde (atom-üstü seviyede) en önemli teorisi izafiyet teorisidir. Fizik açısından bu kadar önemli olan bu teorinin felsefî açıdan da pek çok kayda değer sonucu olmuştur. Bu makalede önce izafiyet teorisi kısaca tanıtılacak, sonra bu teorinin felsefî sonuçlarından sadece din felsefesi açısından önemli gördüğümüz birkaçına değinilecektir. İlk olarak […]

Kur’an ve Ahlak: Temellendirme ve Kapsam Bağlamında

Doç. Dr. Hasan OCAK Özet Bir dinin mensubu olmak, sadece belli kutsal varlıklara inanmak değil, o kutsal varlıklar tarafından yapılmaları istenilen belli görevleri yerine getirmeyi de kabul etmek demektir. Bu davranışların birçoğu da ahlak alanına aittir. Bunun yanında ibadetlerin yapılış amaçlarından birisi de kişilerin dine karşı sorumluluk bilinçlerini canlı tutmak ve bu sayede ahlakî emirleri […]

ALLAME TABÂTABÂÎ AÇISINDAN İLAHÎ FAKTÖRÜN DUAYA İCABET ARMAĞANINA İNANÇ VE BUNUN DOĞAYA EGEMEN YASALARLA ÇELİŞMEMESİ

Mehdi Ehlasî Özet Dua müessesesi çeşitli açılardan tahlil edilmeye muhtaçtır. Çünkü duaya inanç, bir taraftan varlık dünyasında ilahî faktör göstergesiyken diğer taraftan nahoş belalarla karşılaşıldığında ve onları defetmede insana umut veren bir şeydir. Bundan da önemlisi, duaya icabetin gerçekleşmesi, nedensellik yasasının temel ilke sayıldığı bir sistematik süreçte meydana gelmektedir. Bu yüzden dua müessesesinin itikat sistemindeki […]

Alışveriş sepeti kapat